11 Kasım 2012 Pazar

Şükran'a Sihirli Değnek

   Şule Yüksel Şenler'in 1969 yılında yayımlanan kitabı çok satmış, 1970 yılında Türkan Şoray ve İzzet Günay'ın oynadığı Birleşen Yollar adıyla sinemaya uyarlanmıştı. Ben 12 yaşındayken okumuştum o nedenle Kutsi'nin Bilal'e hiç benzemediğinden başka pek bir şey hatırlamıyorum ahahshah. 

   Kitap bu sezon radikal bir kararla dizi yapıldı ve dizide başörtülü karakterlerin olması da herkesin ilgisini çekti. Fakat dizinin genel kostüm sorumlusu Sevgi Duman Pektaş, daha önce hiç başörtülü bir karakter giydirmediği için Şükran'ın giyim tarzıyla eleştirildi.
   
   Nihayet dizi ekibi yapılan eleştirileri dikkate aldı. Artık Huzur Sokağı'nda Şükran karakterini canlandıran Sinem Öztürk'ün yeni bir stil danışmanı var. Âlâ'nın çıkış sayılarının editörlüğünü de yapan Esra Seziş artık dizideki Şükran'ın stil danışmanlığını yapıyor. Dizinin 4. bölümünden itibaren devreye giren Esra Seziş'in elinin değdiği anında belli olmuş. Ve bizi Şükran'ın şalını nasıl bağladığını gördükçe bileklerimizi kesme isteğinden kurtarmış. 

   Önceden bone kullanmadan, şalla sımsıkı sararak örtüyorlardı. Güzelim kız kaç bölüm böyle dolaşmak zorunda kaldı.


   Daha sonra hem şal renkleri, hem örtme şekli değişti. Şaldan şala insanın ne kadar değişeceğini de böylece görmüş olduk. 10. bölümdeki şallar İpekevi'nden. Bayıldım bayıldım resmen. Özellikle çiçekli lacivert şal çoooook güzel.


   Sponsorlar arttıkça çok daha güzel olacağını düşünüyorum. Sonuçta ilk defa başörtülü genç kızlar giydiriliyor. O da temizlikçi, hademe vs değil. Biri üniversite öğrencisi, diğeri anaokulu öğretmeni. Bu işi yapanlar kadar izleyenler de şaşkındır eminim. Nedense birkaç istisna dışından dizilerde, filmlerde başörtülü kadınlar hayatımızın bir parçası değilmiş gibi davranıldı hep. Emrah Serbes geçen sezonlarda kanal istememesine rağmen başörtülü bir karakter eklemişti Behzat Ç.'ye. Parlak bone takmalarından ve başını şabalak gibi örtmelerinden bakamıyordum ya neyse. Şu sahneyi de eklemeden edemeyeceğim. Gülmekten ölmüştüm Harun'a. Arkadaşlarla Bağdat caddesinde alışveriş yaparken bize de "Buraya bile geldiler. Artık hiçbir yerde rahat yok" diye laf atmıştı fönlü teyzeler ahahah. Gülüp geçmiştik tabi. "Yaşlı" diye bağırsak iyiymiş.


Yeni yazılardan haberdar olmak için az önce açtığım blogun instagram hesabını burdan takip edebilirsiniz. 

Şurda da kişisel hesabım var.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder