17 Eylül 2014 Çarşamba

Bugün Ne Renk Örtsem?

        Herkese Merhaba.

Not: Yeni yazılardan haberdar olmak için az önce açtığım blogun instagram hesabını burdan takip edebilirsiniz. 

Şurda da kişisel hesabım var.

   Ne zamandır yazmak istediğim ama fırsat bulamadığım bir konu da "Bugün ne renk örtsem?" konusuydu. Ben yazma işini ertelerken bizim malum muhafazakar kadın dergilerimiz (nasıl genellesem bilemedim böyle olduadjkhs) stylingleri ile bende tükenmek bilmeyen bir nöron katliamı yaptıkları için daha fazla dayanamadım.

   Dergilerle alakalı isim vermeden daha sonra tekrar yazacağım ama başlamışken biraz daha yazayım. Dergi çıkarmak için gereken heeeer şeye sahip olabilirsiniz ama doğru düzgün bir moda editörünüz yoksa o zaman o dergi çöp benim için. Saçma sapan stil önerileri görmesem yine sektör yeni gelişiyor falan filan diyerek biraz daha sabredecektim ama en azından insanları yanlış yönlendirmeyin güzel kardeşlerim. Aynı rengin aynı tonundan şal-çanta-ayakkabı üçlüsü görmekten gözlerimden kanlar aktı.

   Şimdilik bu veryansınımı burada kesiyorum. İlerleyen zamanlarda devam edeceğimadjhsdj.

   Not: Anlatımı fotoğraflarla desteklemek için bir takım görseller paylaşacağım. Bu görsellerin çoğu tesettürlü kadınlara ait değil. O nedenle telaşa mahal yok.

   
   Ne diyordum? Evet. "Ne renk örtsem? Desenli mi örtsem yoksa düz mü örtsem? Eşarp mı örtsem şal mı örtsem?" Bunlar tam ne giyeceğimize karar vermişken kafamızı meşgul eden sorular. Ve bu sorulara vereceğimiz cevabı etkileyecek birden fazla faktör var.

   Tesettürlü olmayan bir kadının giyeceği renkleri sınırlandıran en önemli faktör saç rengidir. Mesela kızıl saçlı bir kadın her rengi kolay kolay giyemez. Saç rengi onu kısıtlı bir renk havuzundan giyinmeye zorlar. Başörtülü kadın saç rengi kısıtlaması olmadığı için bu konuda çok büyük avantaja sahiptir. Bugün kızıl, yarın sarışın ondan sonraki gün kumral olabilir. Giydiklerinin rengini saçı belirlemez. (Bırakın giyim konusunda birazcık da bizim avantajımız olsunadjkasjd)



   Her zaman en önemli renk yüze en yakın kullanılan parçanın rengidir. Bizde de bu atkı, fular, bluz değil de bütün yüzümüzü çevreleyen şal veya eşarbımız oluyor. Yani o gün nasıl göründüğümüzü belirleyen en önemli faktör ne örttüğümüz. Örneğin aşağıdaki fotoğrafta yüzü vurgulayan unsur eşarp. O nedenle siyah ceketin modeli nasıl gösterdiğinden çok bej eşarbın nasıl gösterdiğine bakıyoruz.



   Renk 4 öğeyi içerir.

   Ton, değer, derece ve yoğunluk.

   Önemli olan örttüğümüz rengin tonunun bize yakışmasıdır.


   Doğru renk bizi sağlıklı, genç, dinlenmiş, o tarza ait ve uyumlu hissettirir/yansıtır.

   Peki doğru renge nasıl karar veririz?



   Soğuk alt tonu olan renkler mavi, sıcak alt tonu olan renkler ise sarı sever. Bahsettiğim hepimizin bildiği mavi soğuk bir renktir, sarı sıcak bir renktir konusu değil. Sıcak maviler olduğu gibi, soğuk kırmızılar da mevcuttur. İşte bize hangisinin yakışacağı da cilt alt tonumuza bağlıdır.




   Cilt alt tonumuzu belirlemede bize yardımcı olabilecek birden fazla yöntem var. Mesela bileğinizdeki damarlar mavi/mor ise, gümüş kolye altına göre daha çok yakışıyorsa, güneşte bronzlaşmak yerine kızarıyorsanız, yüzünüzün yanına beyaz bir a4 tutunca yüzde gölgelenmeler olmuyorsa siz yüksek ihtimal soğuk alt tona sahipsiniz. Bileğinizdeki damarlar yeşil ise, altın kolye gümüşe göre daha çok yakışıyorsa, güzel bronzlaşıyorsanız, yüzünüzün yanına beyaz bir a4 tutunca yüzünüz yorgun ve lekeli görünüyor ise de yüksek ihtimal sıcak alt tona sahipsiniz. Bu soruların çoğuna aynı cevabı veriyorsanız o gruba aitsiniz demektir. Ama karar vermekte zorlanıyorsanız cilt alt tonunuz nötr de olabilir.

   Mesela karşılaştırılması faydalı olacak iki örnek ekledim. Bir bakışta hangisi sıcak alt tona, hangisi soğuk alt tona sahip görebiliyoruz. Anne Hathaway'in "Ben hiç bronzlaşamıyorum, hemen kızarıyorum yha.S.s" dediğini duyar gibiyimahdjsdjh.

   Bahsettiğim sorulardan oluşan birkaç test var yapıp ne çıkacağını kontrol edebilirsiniz.




   Aldığım kısa eğitim sırasında bu konuları anlatan sevgili hocam (kendisi ülkemizin önemli stil danışmanlarından olur) ister sıcak alt tona ister soğuk alt tona sahip olsun, Türk insanını sıcak alt tonu olan renklerin yorgun, soğuk alt tona sahip olan renklerin ise daha genç ve dinamik gösterdiğini söyledi.



   Bu bilgiyi de aldıktan sonra hangi tonların bize yakışıp yakışmadığını bulmanın yine en garanti yolu renkleri tek tek denemek. Yani kendi renk analizimizi kendimiz yapmamız. 

Önünüze alt tonu birbirinden farklı olan şallar koyun. Başınızı örtmeden önce güneş ışığında yüzünüze bakın. Daha sonra şalı boynunuzu da kapatacak şekilde örtün. Göz altlarınız az önceye göre daha koyu, yüzdeki lekeleriniz daha belirgin, siz daha yorgun görünüyorsanız o renk sizin renginiz değil. Örttüğünüz şal kusurlarınızı azaltıyor, göz altlarınızı daha aydınlık, sizi daha genç ve dinamik gösteriyorsa kendinize yakışanı buldunuz demektir.


   Desenli ya da düz renk örtmeye karar vermek de gayet kolay. Eğer o gün önemli bir gün ise söz, nişan, sunum vs var ve siz dikkatlerin yüzünüzde olmasını istiyorsanız desenli şal ve eşarplardan uzak durun. Aynı şekilde neon renklerden de. Ama o gün sunumunuz varsa ve siz bütün gece uyumadıysanız, yorgun görünüyorsanız bunu saklamanın en iyi yolu da yine dikkati yüzünüzden çekecek desenli şal ve eşarplardır.

Veya giydikleriniz o gün size fazla sade gelmiş olabilir. Onları tamamlayacak desenlerde şal/eşarp örterek biraz hareket katabilirsiniz.

   Son zamanların en güzel trendlerinden desenleri yine desenlerle kullanmak. Ama ortaya güzel bir sonuç çıkarmak her yiğidin harcı değil. O nedenle kendinize güvenmiyorsanız başınızda desen kullandığınızda kıyafetlerinizi düz renklerden seçin.

   Size yakışan renkleri buldunuz. Ama ne örteceğinize, giydiklerinize neyin yakışacağına karar veremiyorsanız birkaç formül ile işin içinden çıkabilirsiniz.


     Tesettürlü kadınlara en çok yakışan akımlardan biri de "Color Blocking". Peki farklı renk bloklarını nasıl bir araya getirebiliriz? 

   Bir araya gelen renklerin güzel bir ahenk oluşturduğuna emin olamıyorsanız dergiler, internet siteleri, bloglar, kişisel instagram hesaplarından yardım alarak hangi renklerin hangi tonlarının beraber güzel durduğunu aklınızın bir köşesine not edebilir, bunu bir sonraki seçiminize yansıtabilirsiniz. 

Mesela ben bu yazıyı yazarken bir grafikerin sitesinde paylaştığı renk örneklerine denk geldim. (http://angiesandy.com) Bu tür paylaşımlar bile işinizi görür. Birkaç seferden sonra renkleri başarılı bir şekilde kullanmaya başladığınızı siz de fark edeceksiniz.





   Birden fazla renkli ve küçük desenli bir elbisenin üzerine ne örteceğinize karar vermekte zorlanıyorsanız ilk önerim desendeki rengin birebir aynı tonunu şalda kullanmamanız. İstisnalar dışında bu sizin silik bir görüntü oluşturmanıza neden olur. (Bu istisnalar desenlerin daha soft renklerde ve büyük şekillerde vs olması olabilir) Desenin içindeki aynı rengin çok daha koyu veya çok daha açık bir tonunu kullanmanız sizin için uygulaması kolay bir çözüm olur. Farklı bir sonuç içinse desenin içindeki renklerin bütününü tamamlayan bambaşka bir renk tercih edebilirsiniz.


   Eğer yaka rengi veya manşet rengi bluz/tunik renginden farklıysa örnekteki gibi yakanın rengini birebir şalınızda kullanmak yerine farklı renkler deneyin (fark belli olacak şekilde aynı rengin farklı tonu da olabilir) ve bırakın yaka veya manşet kendini göstersin.



En sık yapılan hata (dergilerimizde dahil) detaylarda ve aksesuarlarda aynı rengin aynı tonunu kullanmak. Ben bu olay karşısında gerçekten deliriyorum. Mesela belirgin olsun diye mint diyelim. Siz lacivert bir takım giyip üzerine mint şal örtüp, mint taşı olan bir kolye takıp elinize de mint bir çanta alırsanız, cümlede geçen her "mint" kadar şıklıktan uzaklaşırsınız. Bu, aksesuarlarda aynı rengi hiç kullanamayız demek mi? Hayır. Aynı rengin tonlarını farklı parçalarda kullanarak (ton sür ton) çok şık olabiliriz. 



Hazır ton sür ton demişken yani ton üzerine ton, tesettürlü kadınlara en çok giden akımlardan biri de bu. Bu trend üzerinizde ne kadar fazla parça varsa o kadar kendini gösteren bir trend. Eeee çok parçalı giyim de bizim işimiz tabi ajdhkasjds. Çok rahat kullanabilir ve çok şık bir sonuç elde edebilirsiniz.

Ve son olarak görmekten zerre hoşlanmadığım "siyah beyaz çizgili üzerine fuşya örtme" olayına değineceğim. Bunu kim çıkardı bilmiyorum ama stil sahibi biri olmadığı ortada. Fuşya şalınızı çizgili tuniğinizden koparın. Tuniğiniz veya bluzunuz bu eziyeti hak etmiyor. Hatta oldu da siyah beyaz çizgili, yaka ve manşetleri fuşya bir tunik alma gafletine düştüyseniz gardırobunuzu ondan arındırın.

Birbirinin zıttı iki renk bir araya gelmiş ve kontrastların en alasını oluşturmuşken siz yangına körükle gitmek yerine daha sakin renkler kullanın. Eminim sonuç sizi ve çevrenizdekileri fuşyadan daha memnun edecektir.


Aklıma geldiği kadarıyla yazdım. Maalesef bu işin matemateği yok. İnsan güzeli göre göre kendi zevkini eğitiyor. Bir dergim olmadığı için böyle örneklerle elimden geleni yapmaya çalıştımadskjdhs. Siz de beni idare edin artık.

 Birbirinin aynı giyinen tesettürlü genç kızlar görmek beni üzüyor. Stil demek aynı zamanda karakter demektir. Bambaşka karakterlere sahipken neden hepimiz bir örnek gezelim?

Daha önce milyon defa yazılmamış şeyler yazayım diye iki gündür kendimi paraladım. Tesettür giyim markalarımız ve butiklerimiz yeni sezonları çıkarabilirse bir yeni sezon tanıtımı yapabilirim. Belki bunu işimi daha da uzatarak vücut tiplerine göre ayırırım.

Yeni yazılardan haberdar olmak için az önce açtığım blogun instagram hesabını burdan takip edebilirsiniz. 

Şurda da kişisel hesabım var.


Şimdilik bu kadar. Bir sonraki yazıya kadar kalın sağlıcakla..







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder